Iğdır İl Emniyet Müdürü Yüksel Babal ve Toplum Destekli şube müdürlüğü ekipleri aileyi evinde ziyaret ederek  giyecek ve gıda yardımında bulundu.

 

 

Iğdır İl Emniyet Müdürü Yüksel Babal, Toplum destekli şube müdürü Mustafa Gökhan Solak yardımcısı Özlem Işık,hayırsever polis eşi Seher Kargı,polisler ve iş adamı Tan Demirkaya’yı karşısında gören 47 Yaşındaki Abbas Dağeşen göz yaşlarını tutamadı.

Abbas Dağeşen’in ağlamasıyla evin tek gözlü odasında bulunan herkes duygusal anlar yaşadı.

Abbas Dağeşen ve ailesi yapılan yardımlardan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Dağeşen, Hastalandığım günden buyana kapımı çalan olmadı bende aç kaldım gurur yaptım. Çocuklarım ve ailem için  son çare olarak basına bildirmek zorunda kaldık. Bu sayede hayır sever iş adamlarımız ve Emniyet Müdürümüz maddi ve manevi yardımda bulundular. Tek isteğim biran önce sağlığıma kavuşup kendi ayaklarımın üzerinde durabilmek ve ailemin geçimini sağlayabilmektir.”dedi.

Iğdır İl Emniyet Müdürü Yüksel Babal, Iğdır Emniyet müdürlüğü olarak ilimizde yardıma muhtaç aileleri basın aracılığıyla tespit edip kardeş aile yapıyoruz. Rutin bir şekilde çeşitli ziyaretler  gerçekleştirerek yardımlar yapıyoruz. Bu ailemizde bundan sonra bizim kardeş ailemizdir.Oğlu da okuyup polis olacağım demişti. “dedi.

Dağeşen ailesine Iğdır’lı hayır severler gıda ve yakacağın yanısıra maddi yardımda da bulundular. 

 

 

Bağlar Mahallesi’nde iki odalı kiralık bir evde yaşam mücadelesi veren 6 kişilik Dağaşen ailesinin dramı evin reisi Abbas Dağaşen’in yakalandığı hastalıkla başladı. Sokaklardan topladıkları çalı, çırpıyı yakarak ısındıklarını söyleyen Abbas Dağaşen’in eşi 44 yaşındaki Yıldız Dağaşen, “Eşim hastalanıp yatağa düşünce perişan olduk. Eşim üç ayda bir 849 lira sakatlık maaşı alıyor. Kaldığımız eve 110 lira kira veriyoruz. Bizimle birlikte eşimin iki ablası da kalıyor. Allah komşularımdan razı olsun. Onların verdiği yemeklerle karnımızı doyuruyoruz. Yemek pişirmeyi unuttum. Allah bizim çektiğimizi kimseye çektirmesin. Elektrik ve su borcumuz var. Bugün yarın gelip elektrikleri ve suyumuzu kesecekler diye korkuyorum” diye konuştu.

 

Sağlığında fırın çalıştırdığını belirten Abbas Dağaşen “Ameliyat olamıyorum. Çünkü kemiklerde erime, şeker ve yüksek tansiyon var. Durumum her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Kendimi değil ailemi düşünüyorum. Ben olmasam onlar ne yapar. Özürlü de olsam başlarındayım. Biraz gücümü toplayabilsem ekmeğimi taştan çıkarırım” dedi. 

 

İlkokulda okuyan çocukları 11 yaşındaki Tuğba ve 12 yaşındaki Ahmet Dağaşen ise evde soba yanmadığı zaman soğuktan ellerinin kalem tutmadığını söyledi. Okuyup iyi bir meslek sahibi olarak anne, baba ve halalarına bakacaklarını vurgulayan Ahmet Dağaşen, “Gerekirse günlerce aç kalalım. Ama tek isteğim babama birşey olmasın” dedi.